Odatv-Özel
Halen avukatlık yapan Hüseyin Aygün, epey seçim başarısızlığına karşın Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanlığı koltuğunda oturmamasını söyleyen-yazan gazetecileri maksadına koydu: Soner Yalçın, Uğur Dündar, Yılmaz Özdil, İsmail Saymaz, Fatih Portakal, Levent Gültekin gibi…
Bu gazetecilerin gerisinde ya Erdoğan’ın ya da İmamoğlu’nun olduğunu sav eden Aygün, gazetecileri “Atatürk pazarlamacıları” diye nitelemekten geri durmadı.
Aygün’ün bu kelamı geçmişte yaptığı açıklamaları hatırlattı.
ZAMAN GAZETESİNE RÖPORTAJ
Hüseyin Aygün “çiçeği burnunda” CHP milletvekili iken birinci röportajını, 10 Kasım 2011 tarihinde FETÖ yayın organı Vakit gazetesine verdi:
-“Dersim katliamının sorumlusu devlet ve CHP’dir. Atatürk de bu olaylardan haberdardır.”
O günlerde, bu ağır sözlere parti idaresi tarafından reaksiyon gösterilmediğini belirten CHP Samsun milletvekili Haluk Koç, CHP Genel Başkanı ve MYK üyelerini eleştirerek, “Bir milletvekili kalkıyor, partinin tarihine, Mustafa Kemal’e laf ediyor. Ortadan 6 gün geçiyor, hiç kimse bir açıklamada bulunmuyor. Bir tekzip, bir tashih gelmiyor. Bu kabul edilemez bir durumdur. Ben bugün mevzuyla ilgili basın toplantısı düzenleyecektim fakat yarına erteliyorum. Şayet bir gün içinde açıklama gelmezse, çıkıp niyetlerimi açıklayacağım” dedi.
Benzer yansıyı gösteren on milletvekili vakitle bir daha CHP’den aday gösterilmemesi aslında ileri de CHP’nin hangi çizgiye kayacağının göstergesiydi.
Kimse Atatürk hakkında görüşleri aşikâr olan Aygün’ün Kılıçdaroğlu tarafından niye milletvekili yapıldığını sorgulamadı. Ne tesadüf ki, Aygün’ün sözleri tartışılırken Kılıçdaroğlu Kıbrıs’a ziyarete gitmeyi tercih etti!
O devir Odatv, Aygün’e iki soru yöneltti:
-“Bir; niçin CHP’den milletvekili seçilmeyi kabul ettin? O denli ya ‘Dersim katliamından’sorumlu olan bir partiden milletvekili olmak çelişki doğurmuyor mu?
-“İki; CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nereli? CHP üzere Dersim’de ‘katliamlar-soykırımlar yapan’ bir parti niçin genel lideri olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçmiştir?” (23 Kasım 2011)
Bir soru da artık sorulabilir, Kılıçdaroğlu, görüşlerinizi bile bile sizi niçin milletvekili yaptı?
FETÖ ELEMANLARININ AVUKATI
Hüseyin Aygün misal çıkışları daima sürdürdü. Artık milletvekilliği parti tabanından büyük reaksiyon alınca bir daha seçilemedi.
Aygün avukatlığa başladı. Kamuoyunda “Fuat Avni” olarak bilinen FETÖ’nün bürokrasideki kara kutusu Said Sefa’yı, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde mahkeme salonlarında savunduğu ortaya çıktı.
Ayrıca Aygün, FETÖ’den ihraç edilen sanıklar hakim Mustafa Başdaş ve mülki yönetim amiri Cihangir Köksal’ın da avukatı oldu…
Yıllar evvel FETÖ yayın organı Vakit gazetesine Atatürk aleyhinde röportaj veren Aygün’ün yıllar sonra FETÖ elemanlarını savunması ortasındaki bağ neydi? Yalnızca para kazanmak mı?
HEDEFİNDE GAZETECİLER VAR
Odatv, Atatürk’e saldıran Hüseyin Aygün’e iki soru sorduğu ilgili haberinin birinci cümlesi şuydu:
-“Kavramlarla düşünmeyen bir kişi, salt şahıslar üzerinden tartışır her olayı…”
Aygün’ün düşünsel yapısının son attığı tweet ile ortaya çıktı. Bugün toplumsal medyada yaptığı paylaşımda, her seçimden mağlup ayrılan Kılıçdaroğlu’nu eleştiren gazetecilerin ardında Erdoğan ve İmamoğlu olduğunu iddia etti!
-“Kemal Bey, cumhurbaşkanlığı adaylığı kelam konusu olduğundan bu yana sistemli bir biçimde itibarsızlaştırma akınlarına maruz kalıyor. Montaj rejimi elindeki medya silahıyla, beşli çeteyle, Sadat’la daima bir biçimde saldırıyor.
-Soner Yalçın, Erdoğan propagandacısı Levent Gültekin, Atatürk pazarlamacısı Yılmaz Özdil, Uğur Dündar. Son devirde Portakal ve Saymaz da. Birincilerin gerisinde Erdoğan var, ikincilerin ardında Ekrem’in olduğuna dair güçlü bir izlenimim var…”
O halde Hüseyin Aygün’ün gerisinde da FETÖ mü var?
Odatv.com