Denizli Valiliğini ziyaret eden Tunç, çıkışta gazetecilere gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Diyarbakır’da Narin Güran’ın öldürülmesinin tüm ülkeyi yaraladığını belirten Tunç, “Ülke olarak çok sarsıldık, millet olarak çok üzüldük. Onun canlı vücuduna ulaşmak için günlerce çok sayıda takım, devletin tüm imkanları seferber edildi lakin maalesef canlı olarak ulaşamadık.” diye konuştu.
Bakan Tunç, isimli soruşturmanın Narin’in kaybolduğu dakikalardan itibaren başlatıldığını hatırlattı.
Soruşturma kapsamında çok sayıda kişinin tabirinin alındığını, aramalar yapıldığını lisana getiren Tunç, şunları söyledi:
“Şu anda Narin’in soruşturmasında 10 kişi tutuklu. 4 kişi hakkında isimli denetim kararı verildi. Elde edilen bulgular, Narin kızımızın naaşından elde edilen 91 doku örneği isimli tıp kurumlarımızda Diyarbakır’da ve İstanbul’da incelemeye tabi tutuldu. Patolojik, biyolojik, kimyasal bütün tetkikler yapılıyor, bu incemeler biraz vakit alacak. Bunların sonucunda birtakım bilgiler ortaya çıkacak. Sözleri savcılarımız kıymetlendirecek, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımız bu hususun üzerinde hassasiyetle duruyor, biz de titizlikle takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’mız başından beri Narin kızımızın canlı bulunmasıyla ilgili bilhassa üstün bir uğraş gösterilmesini istemişti. Sonrasında da isimli soruşturmanın titizlikle sürdürülmesi ve Narin evladımızı katleden canilerin bir an evvel bulunması ve yargı huzurunda hesap vermelerinin sağlanmasıyla ilgili başta Sayın Cumhurbaşkanı’mız, hepimiz milletçe bu beklenti içerisinde girdik.”
Adli soruşturmanın devam ettiğini vurgulayan Tunç, savcıların tabirlerden yola çıkarak birtakım değerlendirmeler yapacağını aktardı.
Soruşturmanın saklı olduğunu hatırlatan Bakan Tunç, “Şunu özellikle istirham ediyoruz. Soruşturma zımnî lakin söz tutanakları avukatlara verildiği için bunların basında, kamuoyunda, televizyon ekranlarında değerlendirildiğini görüyoruz. Maalesef birtakım değerlendirmelerin bilhassa soruşturmanın selameti açısından sakıncalı olabileceğini de paylaşmak istiyoruz. Burada soruşturmanın kapalılığına halel getirmeden, faal bir soruşturma yapılabilmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve Narin kızımıza katledenlerin yargı önüne çıkarılıp, kanunumuzdaki en ağır cezayla çarptırılması bizim hepimizin temennisi.” değerlendirmesinde bulundu.
Soruşturmanın kapalılığı ve selametini etkileyebilecek beyanlardan kaçınılması gerektiğinin altını çizen Bakan Tunç, Narin’e kıyanların cezasını alacağını belirtti.
Narin’in katillerini bulmak için yargıya her türlü takviyesi vermenin çabası içerisinde çalıştıklarını söz eden Tunç, “İnşallah ona kıyanlar yargı önünde en ağır cezaya çarptırılacaktır.” dedi.
“AYŞENUR EZGİ EYGİ, İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, işgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’nin insan hakları savunucusu olduğunu söyledi.
Ayşenur’un hakkını, hukukunu savunma noktasında olayın başından beri takiplerini sürdürdüklerini belirten Tunç, şunları kaydetti:
“Vatandaşımız yabancı bir ülke sonları içerisinde, yabancı bir şahıs tarafından şehit edildi. Münasebetiyle burada vatandaşımızın hakkını muhafazamız ve kabahat işleyenlerin cezalandırılmasıyla ilgili olarak gerekli soruşturmaları başlatmamız gerekiyordu, başlattık. Memleketler arası manada da yakalama kararları çıkaracağız. İç hukuk noktasındaki takiplerimizi devam ettirirken öteki yandan milletlerarası hukuk manasında Ayşenur’un hakkını savunmaya devam edeceğiz. Milletlerarası Adalet Divanı’nda devam eden davaya, Ayşenur’un raporlarını, evrakını ibraz edeceğiz. Türkiye olarak oraya katılma talebinde bulunmuştuk. Yeniden Milletlerarası Ceza Mahkemesi’nde devam eden soruşturmaya tekrar birebir belgeyi intikal ettireceğiz. Tıpkı vakitte Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Kuruluna başvurarak burada da Ayşenur’un katledilişi, şehit edilişiyle ilgili bir rapor düzenlenmesini isteyeceğiz. Bu raporun ilgili milletlerarası mahkemelerde kanıt olarak değerlendirilmesini takip edeceğiz. Başka yandan bu saldırganlar, bu katillerle ilgili milletlerarası manada arama ve yakalama kararlarını da İnterpol aracılığıyla çıkaracağız.”
Ayşenur Ezgi Eygi’nin İzmir’de otopsi süreçlerinin yapıldığına değinen Tunç, “Otopsi akşama hakikat bitecek. O kanıtlar, bizim koruma edeceğimiz soruşturmada kullanacağımız kanıtlar.” dedi.