DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, “Enflasyonun baz tesiriyle birinci yarıda yüzde 40’lara gerçek süratle gerileyeceğini, kredilerin de enflasyona paralel bir artış trendinde olmasını öngörüyoruz” dedi.
Hakan Ateş, bankacılık kesimi ve DenizBank açısından 2022 gelişmelerini ve 2023’ten beklentilerini paylaştı.
Öngörülmesi güç bir devirden geçildiğini anlatan Ateş, salgın sonrası global iktisatta güçlü bir toparlanma, borçlulukların artması ve enflasyonun yükselmesinin beklendiğini, lakin Rusya-Ukrayna savaşının başlaması ve Çin’in sıfır Kovid-19 siyasetini uygulaması ile beklenen güçlü 2022 yılının gelmediğini söz etti.
Ateş, bu gelişmelerle enflasyonun çok daha üst çıktığını ve birçok merkez bankasının para siyasetinde sıkılaşma şiddetini artırmak zorunda kaldığını belirterek, “Halihazırda enflasyonla gayret devam ediyor. Bu da demek oluyor ki 2023, faiz oranlarının yüksek düzeylerini koruduğu, üretim ve istihdam dertlerinin yaşanacağı bir yıl olacak” diye konuştu.
“Belirsizlik yılın birinci yarısında ortadan kalkar”
Uluslararası kurumların gelecek devir büyüme kestirimlerini her revizyonda daha aşağıya çektiğini, enflasyon beklentilerini ise üst güncellediğini aktaran Ateş, şunları kaydetti:
“Benim beklentim global enflasyonist sürece ait belirsizliğin 2023’ün birinci yarısında ortadan kalkmasıyla beklentilerin olumluya dönüşeceği, bilhassa ikinci yarıda para siyasetindeki sıkılaşmanın tesirini besbelli formda görülmeye başlayacağı tarafında. Buna paralel gelişmekte olan ülkelerin de takviyesiyle yüzde 3’e yakın bir global büyümenin mümkün olacağı kanaatindeyim. Türkiye’de ise farklı bir süreç yaşanıyor. Büyümenin ve istihdamın önceliklendirildiği, ekonomik aktivitenin canlı tutulmaya çalışıldığı bir siyaset seti uygulanıyor. Geçen yıl yüzde 11’i aşan büyüme sayısının 2022’de tekrar güçlü seyrini sürdürerek yüzde 5’in üzerinde kalmasını bekliyoruz.”
Enflasyon mesajı
Hakan Ateş, yüksek enflasyon ve Rusya-Ukrayna savaşının güç fiyatlarını üste itmesiyle cari açığın belirginleştiğini, resesyon beklentilerinin arttığı Avrupa’dan da talebin yavaşladığını belirterek, bunların ekonomiyi olumsuz etkilese de tahlilsiz sorunlar olmadığını söyledi.
Gelecek periyotta döviz kurunda sağlanan dengelenme ve baz tesirinin devreye girmesiyle enflasyonun gerilemeye devam edeceği öngörüsünde bulunan Ateş, “Enerji fiyatlarında geri çekilme ve emtia fiyatlarındaki düzelme ile maliyetlerin daha aşağı inmesi de bu sürece yardımcı olacaktır” dedi.
Ateş, turizm dalında 45 milyar dolar civarında gelirin oluşacağı düzgün bir dönemin geride kaldığını, gelecek yılın daha da güçlü olmasını beklediklerini tabir etti.
Tüm bunların risk olarak bedellendirilen cari açığın sürdürülebilir düzeylerde kalmasını sağlayacağını vurgulayan Ateş, “Ancak global iktisattaki yavaşlama, enflasyonun yarattığı sorunlar ve fonlama imkanlarındaki daralmaya paralel bizim de mevcut güçlü büyümeyi sürdürmemiz güç olacak. 2023’te son iki yıldaki güçlü büyüme performansının biraz gerisinde kalmamız beklenebilir” değerlendirmesini yaptı.
“2023’te mevduat rekabetinin artması, fonlama maliyetlerini yükseltebilir”
DenizBank Genel Müdürü Ateş, Türk bankacılık kesiminin güçlü yapısını koruduğunu, bankacılık göstergelerinin memleketler arası kriterlere uygun düzeylerde kalmaya devam ettiğini bildirdi.
Bankaların sermaye yeterlilik oranının yüzde 19’un üzerinde olduğunu aktaran Ateş, etkin kalitesinde de bozulma görünmediğine işaret etti.
Ateş, sıkıntılı kredi oranının yüzde 2 seviyesinde istikrarlı seyrini koruduğunu, mevduatların yüzde 56 hisseyle bankaların en değerli fonlama kaynağı olmaya devam ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Kredi artışı yabancı para kredilerdeki geri çekilmenin de tesiriyle yüzde 50’lerde ve yıllık enflasyonun gerisinde kalıyor. Yani bu yıl için gerçek bir kredi büyümesinden bahsedemiyoruz. Buna karşılık 2022’de bilhassa siyaset faizinde yaşanan geri çekilme ve enflasyona endeksli tahviller banka karlarını destekledi. Önümüzdeki yıl enflasyonun baz tesiriyle yılın birinci yarısında yüzde 40’lara hakikat süratle gerileyeceğini, kredilerin de enflasyona paralel bir artış trendinde olmasını öngörüyoruz. Gelecek yıl dış fonlama girişinin yavaş seyretmesi ve mevduat rekabetinin artması, fonlama maliyetlerinin yükselmesine neden olabilir. Ayrıyeten mevduattaki gelişmelerin yanında regülasyonlar sebebiyle ticari kredi faizlerindeki gerileme net faiz marjını daraltıcı tesir yaratıyor.”
“Aktif, kredi ve mevduatta ihtiyatlı büyümemizi sürdürdük”
Hakan Ateş, DenizBank’ın 2022 performansı hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, iş yapış modellerini “İlerisi Deniz” telaffuzuyla güçlendirerek irtibat stratejilerini tazelediklerini, maksatlarından sapmadan devam ettiklerini söyledi.
DenizBank olarak faal, kredi ve mevduatta ihtiyatlı büyümelerini sürdürdüklerini vurgulayan Ateş, “Başrollerde KOBİ ve perakende bankacılığın olması bizleri keyifli etti. Şimdi tüm yıl bilançoları açıklanmadı. Birinci üç çeyrekteki performansımıza bakarsak; aktiflerimiz konsolide bazda 598,1 milyar TL, konsolide olmayan bazda ise 503 milyar TL olarak gerçekleşti. Tasarrufların Türk lirasına yönelmesiyle artan TL vadeli mevduat, toplam müşteri mevduatımızın konsolide bazda 397,7 milyar TL’ye, konsolide olmayan bazda ise 312,8 milyar TL’ye ulaşmasında tesirli oldu.” diye konuştu.
Ateş, yılın dokuz ayında topladıkları kaynakları iktisada aktarmaya devam ettiklerini, konsolide bazda nakdi ve gayrinakdi kredi hacmi toplamını 414 milyar liraya ulaştırdıklarını bildirdi.
Bu periyotta özkaynakların konsolide bazda 47,5 milyar liraya yükseldiğini, net karlarının da konsolide olarak 14 milyar 289 milyon lira seviyesinde gerçekleştiğini aktaran Ateş, şöyle devam etti:
“Finansal başarılarımızın yanında dünyada yaşanan gelişmeleri de yakından takip ediyor ve önemsiyoruz. Başta iklim değişikliğinin tesirleriyle çabaya katkı sağlamayı ödevimiz olarak görüyoruz. Azalan kaynaklar ve iklim değişikliğinin sonuçları üzerinde finans kesiminin yönlendirici tesirlerinin şuurundayız. O nedenle, üretimi ve üreticiyi desteklemeyi hem ulusal hem gezegene karşı görevimiz olarak görüyoruz.
Çiftçilerimizin ve tarım sanayisinin yanı sıra yenilenebilir güç ve güç verimliliği alanlarında şirketlerin finansmana erişiminin kolaylaşmasına itina gösteriyoruz. Sürdürülebilir büyümeyi, bütün faaliyet, eser ve hizmetlerimizde çevresel ve toplumsal etkilerimizi gözettiğimiz iş modelimiz ile sağlıyoruz.”
(AA)