Bahar GENCER/Milliyet.com.tr
Kanal D’de salı akşamları ekranlara gelen ‘Üç Kız Kardeş’ dizisi, 4 Ekim Salı akşamı 20’nci kısmıyla izleyici karşısına çıktı. Kadrosunda Berker İnanç, Özgü Kaya, Almila Ada, Melisa Berberoğlu, İclal Aydın, Reha Özcan ve Veda Yurtsever’in yer aldığı ve Türkan, Derya, Dönüş isimli üç kız kardeşin öyküsünün anlatıldığı dizide; her şeyi hatırlayan ve Somer ile ilgili gerçekleri bilen Nesrin’in kızına sahip çıkması gündem oldu.
NESRİN, RÜÇHAN’A HADDİNİ BİLDİRDİ
‘Üç Kız Kardeş’ dizisinin son kısmında; her şeyi hatırlayan Nesrin, kızının üzerine yürüyen Rüçhan’ı son anda durdurdu. Akabinde ona bir daha kızına dokunamayacağını söyleyen Nesrin, Türkan’ı da alıp meskene götürdü. Ne olduğunu anlayamayan Somer ise olanı biteni Ayla’ya sordu. Rüçhan Hanım’ın Nihat sıkıntısı nedeniyle Türkan’ın üzerine yürüdüğünü o ortada Nesrin Hanım’ın geldiğini anlattı.
Oğlu üste çıkmadan boynunu çizen Rüçhan, Türkan’a soru sorduğunu karşılık vermeyince de öfkelenip boynunu çizdiğini belirtti. Ona inanmayan Somer ise bir daha karısına dokunmaması konusunda Rüçhan Hanım’ı uyardı. Akabinde da karısının yanına koştu.
Bu sırada neler olduğunu anlamayan Türkan, annesi Nesrin’in isteği üzerine onunla konuştu. Türkan’ın Rüçhan’dan gördüğü şiddeti bildiğini söz eden Nesrin, gözündeki perdenin hastalığı sırasında kalktığını söyledi. Olanlara çok üzülen Türkan ise Somer, konuta gelince çok memnun oldu. Fakat damadını görmekten mutlu olmayan Nesrin ise onu meskenden kovdu. Gece uzunluğu düşünen Nesrin, kızına Somer’in Mine’den çocuğu olduğunu söyleyemedi.
Ertesi sabah mide bulantısıyla uyanan Türkan, kız kardeşlerinin soruları üzerine gebe olduğundan şüphelendi. Annesine Somer’in kendisini koruyup kolladığını ve onu çok sevdiğini anlatan Türkan, Nesrin’in Somer’i görüşmeye çağırmasıyla rahat bir nefes aldı.
Eşiyle kendi konutuna dönmeye karar veren Somer ise odasına gelen Mine’nin kendisiyle ilgilenmediğini söylemesine çok sonlandı. Ona ve bebeğe bir mesken ayarlayacağını belirten Somer, yalnızca kızının umrunda olduğunu açıkladı. Buna çok sonlanan Mine ise bebeği “Bak baban da seni sevmedi. Beceremedin” diyerek odada tek başına bıraktı.
Derya ve Dönüş ile birlikte sıhhat ocağına giden Türkan, hamilelik testi yaptırdı. Bu sırada Nesrin’e her şeyi düzelteceğini anlatan Somer; Nesrin’in Mine’yi ve bebeği bildiğini öğrendi. Somer’e mühlet veren Nesrin, kızına her şeyi anlatması gerektiğini kararı Türkan’ın vereceğini söz etti. “Eğer söylemezsen her şeyi ben anlatırım” diyerek onu yolladı.
Ne yapacağını bilemeyen Somer, kendisini bekleyen Türkan’la buluşarak meskenlerine gideceklerinin kelamını verdi. Tam da o anda Rüçhan ve Ayla, düşen Kiraz bebeğin hastane olduğunu Somer’e duyurdu. Kızına koşan Somer, durumunun düzgün olduğunu öğrenince rahat bir nefes aldı. Hastaneyi duyunca telaşlanan Türkan ise konutu arayarak Ayla’ya ulaştı. Ona Kiraz’ın düştüğünü söyleyemeyen Ayla da Rüçhan’ın rahatsızlandığını belirtti. Durumu anlatınca dayanamayan Sadık da kızıyla hastaneye gitmeleri gerektiğini söyledi.
Olan bitenden habersiz tek başına eğlenen Mine, gece konuta dönünce çocuğunu sordu. Öfkeden mecnuna dönen Rüçhan’ın husus kovmasına Özer Beyefendi pürüz oldu. Yaptıklarından pişman olan ve uygun olmadığını söyleyen Mine gözyaşlarıyla odasına gitti.
Ertesi sabah kızıyla konuta gelen Somer, Mine’ye kızgınlığını belirli ederken, ne yapacağını bilemediği için annesine sığındı. Mine’nin davranışlarından korkan Rüçhan, Türkan’ı alıp meskene getirmesini ve bir müddet daha bu halde yönetim etmelerini teklif etti. Karısıyla buluşan Somer, annesini yalnız bırakamayacağını o konuta dönmeleri gerektiğini söyleyince Türkan da kızdı ve çarşıya gitmek istedi. Sıhhat ocağına giden ve sonuçlarını alan Türkan, kocasını arayarak onu almasını söyledi.
Özer’in özel isteği ile Nihat’ın peşine takılan ve onu adım adım takip eden Mustafa, onun yaptığı her hamleyi fotoğrafladı. Elindekileri Özer’e götüren Mustafa, Somer onunla konuşmak isteyince her ayrıntısı anlattı. Ona teşekkür eden Somer ise birlikte akşam yemeği yiyecekleri kelamını verdi.
Oğlu Mustafa’dan haber alamayan Sevilay ise Özer’i aradıktan sonra Ayvalık’a gitti. Özer’i makamında ziyaret eden Sevilay, bir adamla evlendiğini söyledi ve “O da beni dövmeye kalkınca Mustafa onu bıçakladı. Cezaevine girince de benim ziyaretlerimi hiç kabul etmedi” dedi. Buna üzülen Özer de oğullarının annesini çok sevdiğini ikisini barıştıracaklarını söyledi. Bu yüzden de bir yemek ayarladı. Rüçhan’a bunu söylemeyen Özer duştayken, restorandan arayan bireyle Rüçhan Korman konuştu.
DÖNÜŞ KENDİSİ HAKKINDAKİ GERÇEKLERİ DUYDU MU?
Hakan’ı merak ettiği için Dönüş ve Serdar ile İzmir’e giden Derya, onun Kanada’ya gittiğini duyunca adeta yıkıldı. Kimsesi kalmadığını ve ölmek istediğini belirten Derya, kendisini otomobillerin önüne atınca Serdar gerçekleri ona söylemek zorunda kaldı. Böylelikle Derya, evlatlık olanın kendisi değil Dönüş olduğunu öğrendi. Dönüş’ün kendisiyle ilgili gerçeği duyup duymadığı ise merak konusu oldu.
“HİÇBİR YERE GİTMİYORSUN TÜRKAN”
Eşiyle konuta gitmek için hazırlanan Türkan, kapıdayken halasından annesinin hazırladığı bebek çantasını istedi. Nesrin’in neden o kıyafetleri götürdüğünü sorması üzerine de Mine ve bebeğinin Rüçhan Hanım’ın meskeninde kaldığını söyledi. Bunu duyunca beyninden vurulmuşa dönen Nesrin, kapıyı damadının yüzüne kapattı. “Hiçbir yere gitmiyorsun” diyerek Türkan’ı o palavra dolu dünyaya asla yollamayacağını söyleyen Nesrin, kapıyı kilitleyip anahtarı aldı.
Her şeyi hatırlayan Nesrin’in kızını korumak için verdiği gayrete ve Türkan’ı kaybetmekten korktuğu için gerçekleri bir türlü gerçekleri anlatamayan Somer’e toplumsal medyadan yorum yağdı. İşte o yorumlardan bazıları…
Somer şayet Mine’yi o konuta getirmeyip her şeyi anlatsaydın yalnızca palavra söylemiş olacaktın”,
“Gerçeği açıklamak için sana verilen talihleri kullanmazsan şayet işte bu türlü kalırsın Somer”,
“Nesrin çok haklı da Türkan öğrensin artık”
“Somer bakalım buradan asıl kurtulacaksın?”
“Nesrin haklı. Türkan kendini bile isteye ateşe atıyor. Gebe olduğundan ötürü bu kararı verdi muhtemelen lakin çok üzülecek”,
“Nihat kesin her şeyi Somer’den evvel Türkan’a söyleyecek”, “Nesrin de gebe diye söylemezse yazık gerçekten”,
“Bir yanım Türkan gerçeği öğrenmeli derken, öbür yanım Nesrin gerçekleri söylerse gebe olduğunun sevincini bile yaşayamadan yıkılacak olmasına üzülüyor”,
“Rüçhan’a her ne kadar kızsam da son kelamlarında haklı. Somer’in yanlışlarını da örtbas edemeyiz”,
“Somer artık Türkan’ı kaybetmek üzere”,
“Çok yeterli yaptın Nesrin, helal olsun” ,
“Somer de abarttı artık ancak konuşacaksan konuş.