Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci çeşidinin yapılacağı 28 Mayıs günü yaklaştıkça gözler siyasalların yapacağı açıklamalara çevrildi. Zafer Partisi başkanı Ümit Özdağ’ın Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na dayanak vereceğini açıklamasının akabinde HDP’nin atacağı adımlar merak konusu olmuştu. Gerek Özdağ’ın gerek Kılıçdaroğlu’nun ikinci çeşit yaklaşırken yaptığı ‘terörle mücadele’ vurgularının HDP yöneticilerinde ve seçmenlerinde yaratacağı tesir kamuoyunda tartışıldı.
DEMİRTAŞ’TAN KILIÇDAROĞLU’NA OY ÇAĞRISI
HDP’nin Edirne Cezaevi’nde tutulan eski Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş’ın ve Pervin Buldan’ın yaptığı açıklamalar HDP’nin ikinci cinsteki halini açıklığa kavuşturdu. Demirtaş ve Buldan, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci çeşidi için sandığa gitme ve Kılıçdaroğlu’na oy verme davetinde bulundu.
Demirtaş Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Sandıktan değişim çıkmazsa iktisatta ve demokraside felaket olacak. Artık bu işin üçüncü tipi da yok! Sayın Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı yapalım, Türkiye nefes alsın. Sandığa gidin, 1 nefes için 1 oy verin.”
BULDAN: “ERDOĞAN GİDERSE TOPLUM TEKRAR NEFES ALMAYA BAŞLAR”
HDP Eş Genel Lideri Pervin Buldan, Ahmet Türk ve Yeşil Sol Parti (YSP) milletvekilleri DEDiyarbakır’da basın mensuplarıyla bir ortaya geldi. Basın toplantısında konuşan Buldan ve Türk, Türkiye’nin “nefes alması” için 2. cinste da sandığa gitme daveti yaptı.
14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin eşit kaidelerde ve demokratik ortamda düzenlenmediğini hatırlatan Pervin Buldan, Diyarbakır halkına tekrar sandığa gitme daveti yaptı:
“1. tıptaki irademizi ve kararlılığımızı tekrar gösterelim istiyorum. Erdoğan’ın bu seçimleri kazanması toplumun bir defa daha nefessiz kalmasına vesile olacak. Erdoğan gittiği takdirde toplum tekrar nefes almaya başlayabilir.”
“FAŞİZM VE DEMOKRASİ ORTASINDA BİR REFERANDUM”
Erdoğan’ın seçimleri kaybetmesi halinde demokratik adımların atılabileceği bir ortam yaratılabileceğini vurgulayan Buldan, “Erdoğan’ın tekrar kazanması ve çıkaracağı fermanların Türkiye tarihi açısından bir felaket olacağının altını çizmek istiyorum. Rejimi ve sistemi oyladığımızın farkında olmalıyız. Bu seçimi, faşizm ile demokrasi ortasında bir referandum olarak görmeliyiz” diye konuştu.
TÜRK: SAKIN OYUNA GELMEYİN
Tecrübeli Kürt siyasetçi Ahmet Türk ise son günlerde milliyetçi telaffuz üzerinden ilerleyen tartışmaların Kürt halkını kaygılandırdığını lakin sandığa gitmenin büyük ehemmiyet taşıdığını söz etti:
“Bizim çabamız şahıslarla ilgili değil. Son periyotta milliyetçilik üzerinden dönen tartışmalar halkımızda tasa yarattı. Sakın oyuna gelmeyin, protesto etmeniz durumunda Erdoğan’ın değirmenine su taşımış olacaksınız. Ya faşizme takviye vereceğiz ya da Türkiye’nin nefes alabileceği bir süreci yaşatacak bir adaya oy vermek durumundayız.”